Simuzer

yok değil..
deniz mavi
gök mavi değil
çölde bir kum tanesi zer değil
hayatın sürmesi sim
bakışından sızan gece değil

bir Yusuf gömleğidir yırtılan Züleyha yüreğinde
tırnaklarında sevda artığı

paramparça –

ve dahi ;
kuyusunda kaybolduğu Yusuf derinliği
kara günahına nikahlanmış bir kader
yakasına yapışmış nedamet çığlığı

ki ;
yırtarken kulakları

değil !…

gök o kadar mavi değil
kanadı kırık kelebek artık naif değil

gözyaşı o kadar berrak
inciler sedefinde ak değil
âb-ı hayat ;
Yusuf yüzünde sûret değil

sûreti sim
sîreti zer değil

neşterlenen yürekten akan
günah değil

ölüm kelebeğin kanadında son nefes
ve;
Verda dudağında kalan son heves
dikeni can yakan kara kafes

bir çarenin can çekişi
çaresizlik değil